Her insanın özel anlayışı farklıdır. Mesela bazı kişiler için el ele tutuşmak özeldir, bazısı için öpmek, bazısı için ise sarılmak. Benim için her zaman sarılmak özeldi. Çünkü sarılmak bambaşka bir şey benim için. Bugün ilk defa sana sarıldığımı hayal ettim. Neden daha önce hayal etmediğimi bilmiyorum. Ama hayal ederken bi damla yaş aktı gözümden. O kadar içten sarıldım ki böyle sımsıkı, hiç bırakmıycakmışım gibi sarıldım. Sanki gerçekten sana sarılıyormuşum gibi hissettim. Sanki sana dokunabiliyormuşum gibi hissettim. Sanki saçlarının o yumuşaklığını hissettim. Sonra daha çok ağladım. Ben, ben sana dokunmak istiyorum, ben sana sarılmak istiyorum. Ben sana hiç dokunamasam da, hiç sarılamasam da, hiç seninle göz göze gelemesekte, ben seni özlüyorum. İnsan hiç dokunamadığını özler mi ? Hiç sarılamadığını ? Ama özlüyormuş. Bugün bunu öğrendim. Hem öyle bir özlüyormuş ki böyle içi içine sığmayacak kadar, kaçıp senin yanına gelmek isteyecek ama gelebilsem bile seni uzaktan izleyecek kadar. Ben, ben seni özlüyorum..
Ben o gece, o parkta sabaha kadar küçük bir çocukmuş gibi ağladım senin zerre umrunda olmazken…
annem bana hiçbir zaman bu evin bizim evimiz olduğunu hissettirmedi burası her zaman yalnızca annemin eviydi
Ya biz bir rüyadaysak ve uyandığımızda diğer insanlar bizim öldüğümüzü düşünüyorsa...